Ulusal Egemenliğimizin ilanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 95. Yıldönümü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinlikleri saat 09.00’da İlimiz Atatürk Anıtında yapılan Çelenk Sunma töreni ile başladı. Valimiz ve İl protokolümüzün de iştirak ettiği ve sunuculuğunu Çamkent Ortaokulu Müdür Yardımcısı Sayın Tuğba ALPAY´ın yaptığı törende İl Millî Eğitim Müdürümüzün Anıta Çelenk Sunmasına müteakip saygı duruşunda bulunularak İstiklâl Marşımız okundu. Bu törenin ardından aynı meydanda yapılan kutlama törenine geçildi. Kutlama töreninde İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Ali KÖSE’nin günün anlam ve önemini belirtir konuşmasının ardından şiir okuma yarışması birincisi ilkokul ve ortaokul öğrencileri şiirlerini okudu. Anayasa İlk/ortaokulu halk oyunları topluluğunun gösterilerinden sonra bayram vesilesiyle düzenlenen kültürel ve sportif yarışmalarda dereceye giren öğrencilerin ödül töreni yapıldı.

Öğrencilerin ödülleri Valimiz Sayın Orhan ALİMOĞLU, Garnizon Komutanımız K. Alb. Sayın Samit TOKMAK, Belediye Başkanımız Sayın Rafet VERGİLİ, Cumhuriyet Başsavcısı Vekilimiz, Karabük Üniversitesi Rektörümüz Sayın Refik POLAT, İl Emniyet Müdürümüz Sayın Dr. Serhat TEZSEVER ile Kardemir Genel Müdürümüz Sayın M. Uğur YILMAZ tarafından verildi.

Kutlama organizasyonlarında emeği geçenleri tebrik ediyoruz.

İl Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Ali KÖSE’nin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konuşma Metni

Sevgili Öğrenciler,

Bugün, var olma, yok olma savaşları içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı, millet egemenliğinin ilan edildiği, Cumhuriyet güneşinin berrak yüzünü vatan ufkunda göstermeye başladığı günün yıldönümü. Bugün, Dünya çocukları ile de paylaştığınız Yirmi üç Nisan günü. Bu anlamlı günün 95. yıldönümünü coşkuyla kutlamanın mutluluğu içindeyiz.

Hepimize kutlu olsun.

Çocuklar, milletimizin geleceğidir. Onlara duyulan sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin tezahürü olarak, millî bayramımız olan 23 Nisan, çocuklarımıza armağan edilmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının ve kadim medeniyetimizin yeni nesillere öğretilmesi ve ülke geleceğimizi emanet edeceğimiz yeni dimağların bu ihtişamlı mazi ve eşsiz hazineyle beslenerek yetiştirilmesi için 23 Nisanlar önemli birer fırsat ve muhasebe vesilesidir.

Kıymetli Meslektaşlarım, Değerli Davetliler,

Millî Bayramlarımız, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, kederde ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bu günlerde; bizlere bu cennet vatanı canları ve kanları pahasına tevdi eden atalarımızın emanetlerini nasıl daha iyi koruyarak ve geliştirerek yarınlara taşıyabileceğimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle muasır medeniyetler seviyesinin üzerine nasıl çıkabileceğimizi istişare etmeli, düşünmeli ve düşüncelerimizi somutlaştırmak için harekete geçmeliyiz. Harekete geçmeli ve Dünya insanlığının karşısına yeni sözlerle, yeni paradigmalarla, yeni projelerle ve arayışlarla çıkmalıyız. Bunu yapabilmek, bunu başarabilmek için de Valimizin deyimi ile “çağı doğru okumalı, doğru anlamalıyız”. Unutmamamız lazım ki yaşadığımız yüzyılda her alanda artan bir değişim ve yenilenme çabası gündemi belirliyor. Yirminci yüzyılın siyasi, ekonomik ve toplumsal düzeni yerini yirmi birinci yüzyılın yeni arayışlarına bırakıyor. Dünyanın en kritik bölgesinde bulunan Türkiye’nin bu tarihsel dönüşümün dışında kalması mümkün değildir. Ülkemizin bu yeni yüzyılda daha özgür ve aydınlık bir yüzle yaşaması ve geleceğe güvenle bakması için, her alanda kendisi ile hesaplaşması  kaçınılmazdır. Bu tarihi bir sorumluluktur.

Kıymetli Meslektaşlarım,

Biliyoruz ki bugün milletlerarası ilişkilerde egemenlik ve güç kavramı bilgiyi kullanma yeteneğine sahip olan ve bu yeteneğini sürekli geliştiren ülkeler tarafından her alanda kullanılabilmektedir Ulusal egemenliğimizi yüzyıllar sonrasına güvenle taşımak istiyorsak; geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi; okuyan, okuduğunu anlayan, yorumlayabilen, yeniliklere açık, toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek donanımda, girişken, bilgiyi kullanabilen, özgüveni yüksek, millî ve manevi değerlerimize içten bağlı, evrensel değerlerle barışık,  geleceğin dünyasına yön vermeye talip… nesiller olarak yetiştirmek zorundayız. Bu asla keyfiyet değil, tarihin önümüze koyduğu ülke vizyonumuzu şekillendiren olgunun gereğidir. Kendimizi bu yüce göreve, bu kutlu göreve hazırlamak için elimizden gelenin ötesinde elimizden gelmeyenin fazlasını yapmak, yürüyen merdivende koşmak mecburiyetindeyiz.

Sevgili çocuklar,

Aydınlık geleceğimizin duru ve parlak yüzleri,

Sizler eğitim mücadelemizin bayrak taşıyıcılarısınız. Yarınların Yunusları, Fatihleri, Mehmet Âkif’leri, Mustafa Kemal’lerisiniz. Bu yüce idealin neferleri olarak çok çalışmalı, mutlaka okuma alışkanlığı kazanmalı, çok okumalı, kendinizi çok iyi yetiştirerek geleceğe hazırlamalısınız.

Bunu başardığımız zaman, başarılarınızı kutlayacak, sizlerle ve başarılarınızla daha çok övüneceğiz. O zaman sizin de “yirmi üç nisanlarda” evrene bize dair hediyeleriniz, bize dair söyleyecekleriniz olacaktır. Size güveniyor, sizi seviyor, sizinle gurur duyuyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal ve mücadele arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi saygı şükran ve minnetle anıyor; başta bugünü anlamlandıran çocuklarımızın, ülkemizin, milletimizin ve tüm Dünya çocuklarının Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını en içten dileklerimle kutluyor, sevgi ve hürmetlerimi iletiyorum.